Henüz on altı yaşında olmasına rağmen Melanija Grozdanova, Balkanlar’ın en büyük potansiyellerinden biri ve Kuzey Makedonya futbolunun yükselen yıldızı olarak gösteriliyor. Bu ay, Kuzey Makedonya A Milli Takımı’yla ilk iki maçına çıktı ve Avrupa’nın A milli takımlarında forma giyen en genç oyunculardan biri olarak yerini aldı. Tekniği, zihinsel gücü ve yaşının ötesindeki olgunluğuyla, hırs ve disiplinin tüm sınırları aşabileceğini kanıtlıyor.
Şu anda Kuzey Makedonya’nın son şampiyonu ŽFK Ljuboten forması giyen Melanija, Makedonya forması giymiş en genç oyunculardan biri olarak dikkat çekmeye devam ediyor.
Futbol yolculuğum sekiz yaşındayken başladı. Yerel bir futbol okulunda erkeklerle birlikte antrenman yapıyor ve maçlara çıkıyordum. Ligimde tek kız bendim, ama bu deneyim beni hem daha güçlü hem de daha kararlı yaptı. On yaşımdayken U15 milli takım koordinatörü beni fark etti ve o jenerasyona çağrılan en genç oyuncu oldum. O andan itibaren futbolun hayatım olacağını biliyordum.
Kendimi her zaman hücum oyuncusu olarak gördüm — en güçlü hissettiğim yer orası. Genellikle kanat oyuncusu olarak oynuyorum ama bazen santrfor pozisyonunda da görev alıyorum. Pozisyon yaratmayı, bire bir mücadeleleri ve son bölgedeki farkı yaratmayı seviyorum. En büyük zorluk, baskı altındaki anlarda doğru kararları sürekli geliştirmek; ama her geçen gün bu konuda daha iyi olduğumu hissediyorum.
İkisini de dengelemeye çalışıyorum ama seçmem gerekirse dayanıklılık derdim — modern futbolda en önemli unsurlardan biri. 90 dakika boyunca koşmak, pres yapmak ve hücumda kalabilmek istiyorum. Teknik becerilerimi geliştirmeye de sürekli çalışıyorum, ancak dayanıklılık bana maç boyunca yüksek tempoyu koruyabilme güvenini veriyor.
Zihinsel hazırlık benim için çok önemli. Maçtan önce iyi dinlenmeye ve fazla düşünmemeye özen gösteririm. Sahada pozitif aksiyonlar – iyi koşular, asistler, goller – hayal etmeyi severim. Bu bana özgüven kazandırır. Ayrıca taktik disipline bağlı kalmaya çalışırım, çünkü oyunu anlamak iyi oyuncularla büyük oyuncular arasındaki farkı yaratır.
Bu sezon ŽFK Ljuboten ile hem ligi hem de kupayı yeniden kazanmak istiyorum. Kişisel olarak geçen sezondan daha fazla gol atmak ve ligde en golcü oyuncular arasında yer almak hedefim. Milli takımda ise 16 yaşında A takımda ilk kez oynamak benim için büyük bir gururdu. Son zamanlarda iki maçta üst üste ilk 11’de başladım; bu da bana inanılmaz bir motivasyon ve özgüven verdi. Ülkemin formasını giydiğim her dakika benim için çok değerli.
Uzun vadede Avrupa’nın önde gelen liglerinden birinde oynamayı ve U19 ile A milli takımla büyük turnuvalarda ülkemi temsil etmeyi hayal ediyorum.
En büyük ilham kaynağım her zaman Cristiano Ronaldo oldu. Futbolu sevmeye başladığım ilk günden beri onu izliyorum — hareketleri, zihniyeti, kazanma arzusu… Onun disiplininden ve adanmışlığından çok şey öğreniyorum. Tutku ve çalışkanlığın bir yeteneği nasıl büyüklüğe dönüştürebileceğinin en iyi örneği o.
Antrenmanlarda her zaman yüzde yüzümü veririm. Antrenman bitiminde kalıp bitiriciliğimi veya eksik gördüğüm yönlerimi geliştirmeye çalışırım. Özellikle topsuz alandaki hareketliliğim ve ilk dokunuşum üzerinde çalışıyorum. Fazladan yapılan her çalışmanın bir gün karşılık bulacağına inanıyorum. Daha hızlı gelişmemi sağlıyorsa başkalarından daha fazla çalışmayı tercih ederim.
Bojan Stamenković benim gelişimimde çok önemli bir yere sahip. Gerçek bir profesyonel ve her oyuncudan en iyi performansı almayı bilen bir teknik direktör. Disiplin ister ama aynı zamanda bize güven ve pozitif enerji verir. Onunla çalışmaya başladığımdan beri oyunun taktiksel ve zihinsel yönlerinde, ayrıca teknik becerilerim ve bitiriciliğimde büyük gelişme kaydettim. Onunla yaptığım her antrenman beni daha olgun bir oyuncu yapıyor ve futbola daha derin bir bakış kazandırıyor.
Her büyük maçtan önce biraz heyecan hissediyorum ama bu iyi bir heyecan. O duyguyu motivasyona dönüştürmeyi öğrendim. Maçtan önce her zaman dua ederim; bu beni sakinleştirir ve odaklanmamı sağlar. Dikkat dağıtıcı şeyleri uzaklaştırır, sadece takım içindeki rolüme odaklanırım. Deneyim de yardımcı oluyor — ne kadar çok büyük maça çıkarsan, o kadar özgüvenli oluyorsun.
Antrenörlerim genellikle teknik olarak çok iyi olduğumu, hızlı ve topla yaratıcı bir oyuncu olduğumu söylüyor. Hızımı ve bire bir becerilerimi daha fazla kullanmamı teşvik ediyorlar. Aynı zamanda liderlik özelliklerimden de bahsediyorlar; yaşım gereği bu benim için büyük bir gurur kaynağı. Bu güvene layık olmak için çok çalışıyorum.
Futbol oynamayı hayal eden genç kızlara iyi bir örnek olabileceğime inanıyorum. Sosyal medyada oldukça aktifim; antrenman anlarımı, gollerimi paylaşıyorum. Bana kızlarının futbola benim sayemde başladığını söyleyen ebeveynlerden mesajlar alıyorum. Bu beni gerçekten mutlu ediyor ve Makedonya’da kadın futbolunun sınırlarını zorlamaya devam etmek için daha da motive ediyor.
Kesinlikle A milli takımda ilk kez forma giymek — ve daha da önemlisi, sadece 16 yaşındayken iki A takım maçında ilk 11’de oynamak. Ülkemin formasını giymek, marşı duymak ve Avrupa’nın en genç ilk 11 oyuncularından biri olduğumu fark etmek tarif edilemez bir gurur ve motivasyon kaynağıydı.
Ailem benim için her şey. En başından beri yanımdaydılar — beni desteklediler, cesaretlendirdiler, zor zamanlarda teselli ettiler. Tribünde annemi görmek bana ekstra güç verir. Babam ise en büyük eleştirmenim ama aynı zamanda en büyük motivatörüm. Her zaman bana inandılar, bu da atacağım her golden çok daha değerli.
Futbol dışında arkadaşlarımla vakit geçirmeyi, yeni insanlarla tanışmayı, alışverişe çıkmayı veya spor salonuna gitmeyi seviyorum. Aktif kalmayı sevsem de eğlenmeye ve dinlenmeye de zaman ayırırım. Bir futbolcunun hem bedenine hem zihnine iyi bakması gerektiğine inanıyorum — ve tabii, her zaman en iyi şekilde görünmeye çalışırım! 🌟