INDEX

--Busem Şeker Röportajı--, Özgür Kayaoğlu

Futbola Almanya’da başladın. Küçük yaşlarda Almanya’da yetişmenin futbol stiline ve vizyonuna etkisi ne oldu?

Almanya’da edindiğim iş disiplini ve düzeni bugün hâlâ bana yol gösteriyor. Bu değerler, kariyerimde istikrarlı ilerlememi sağladı. Futbol dünyama çok şey kattı. Bu sayede sistemli çalışmayı, planlı olmayı ve hiçbir zaman yarım iş yapmamayı öğrendim ve yaşamıma tatbik ettim.


FTSV Lorbeer Rothenburgsort, ASV Bergedorf 85 ve SV Henstedt-Ulzburg gibi takımlarda oynadın. Almanya’da oynarken edindiğin deneyimlerle Türkiye’ye geçiş yaptığında en büyük farklar nelerdi?

Almanya’da futbolun temelinde her şeyden önce disiplin, planlı çalışma kültürü ve sistemli bir yaklaşım var.Türkiye’de ise futbolun tutkusu ve sıcaklığı ön plana çıkıyor. Bu iki farklı kültürü birleştirmek benim için çok değerli oldu. Hem Alman disiplinini hem de Türk futbolunun coşkusunu bir arada sahaya yansıtmak istemek için çaba göstermem bana büyük bir avantaj sağladı.


2018’de Konak Belediyespor’a transfer oldun. Türkiye ligine adaptasyon sürecin nasıl geçti? Zorluklar ve avantajlar neydi?

Öncelikle beni neler beklediğini yaklaşık olarak kestiriyordum teorik olarak. Yeniliklere açık olan biri olarak adaptasyon sürecim çok zor olmadı zaten birçok takım arkadaşımı da milli takımdan tanıyordum. Bu bana büyük kolaylık sağladı. Tek zorluk ailemden uzakta olmak oldu ama zamanla buna da alıştım. Avantaj olarak ise, burada Türk futbolunu daha yakından tanıma imkânım olacağını biliyordum. Bunu da avantaja çevirerek futbol kariyerime katkı yapmasını sağladım.


2022’de Fenerbahçe’ye geçişin senin için ne anlam ifade etti? Takım ortamı, hedefler ve beklentiler açısından nasıl bir değişim yaşadın?

Fenerbahçe gibi köklü ve çok büyük bir kulüpte oynamak benim için çok önemli bir adım oldu. Kulübün vizyonu ve kadın futboluna verdiği değer, sorumluluk hissi ile benim çok daha motive olmamı sağladı. Buradaki hedefim şampiyonluklar yaşamak ve her yıl takımımızla çok daha ileriye gitmek. Bu değerli yolculuğun bir parçası olmak bana büyük gurur veriyor.

Orta saha oyuncusu olarak oyun içinde hangi yönlerini en güçlü buluyorsun?

Kariyerimde birçok farklı pozisyonda oynadım. Hocam beni hangi pozisyonda ihtiyaç duyarsa orada en iyisini vermeye çalışırım her zaman. Beni tanımlayan en güçlü karakteristik özelliğim hırsım, saha içindeki çok yönlülüğüm ve taktiksel anlamda her oyun sistemine kolayca uyum sağlayabilmem.


Milli takım formasını giymek senin için ne demek?

Milli takım formasını giymek benim için büyük bir gurur. Sahada sadece kendim için değil, ülkem için mücadele ediyorum. Çünkü arkamda milyonlarca insanı temsil etmenin sorumluluğunu taşıyorum. Bu sorumluluk bana yük değil, tam aksine daha çok güç veriyor. Baskıyı motivasyona çevirerek elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum.


En unutulmaz maçın hangisiydi? Hem kulüp hem milli takım düzeyinde seni en çok etkileyen karşılaşmayı anlatabilir misin?

Kulüp düzeyinde en unutulmaz maçlarım arasında Beşiktaş’ı kendi sahamızda 3-2 yendiğimiz ve Galatasaray’ı 2-0 mağlup ettiğimiz karşılaşmalar var. Ayrıca Beşiktaş deplasmanında 2-0 kazandığımız maçta bir gol ve bir asist yapmam benim için çok özeldi.
Milli takımda ise Macaristan’a karşı 4-1 kazandığımız maçta attığım golü hiç unutmam. Yine Bursa’da Almanya’ya karşı oynadığımız karşılaşma da benim için özeldi çünkü anneannem ilk kez maçımı tribünden izlemişti. Doğduğum ülkeye karşı forma giymek de ayrı bir gurur oldu.


Gelecekle ilgili hedeflerin neler? Hem kulüp düzeyinde hem de milli takımda hangi başarıları elde etmeyi amaçlıyorsun?

Öncelikle Fenerbahçe ile şampiyonluklar yaşamak en büyük hedefim. Milli takımda ise Avrupa ve Dünya Kupası’nda yer alabilmek için çok çalışıyorum. Bu seviyelere çıkabilmek için çalışmak en büyük motivasyonum.

Futbol dışındaki ilgi alanların nelerdir? Boş zamanlarında ne yapmaktan hoşlanırsın?

Yüzmeyi çok severim, ayrıca kickbox da ilgimi çeken bir spor. Yoğun maç temposundan dolayı boş zamanımız çok olmuyor ama olduğunda genellikle arkadaşlarımla vakit geçiriyor ve farklı aktiviteler yapıyoruz.


Almanya doğumlu olmak ve Türkiye’de futbolcu olarak başarılı olmak — iki kültürün var. Bu iki kültür seni nasıl etkiledi, karakterine ne kattı?

Almanya bana disiplin, planlı çalışma ve asla yarım bırakmama alışkanlığını kazandırdı. Türkiye ise bana güçlü kalmayı, şartlar ne olursa olsun pes etmemeyi ve daha profesyonelce bakmayı öğretti. Bu iki kültürün birleşimi, hem sahada hem de hayatımda bana çok şey kattı.


Zorlu dönemlerinde seni ne motive eder? Sakatlık, form düşüşü gibi dönemlerde morali nasıl koruyorsun?

Böyle zamanlarda neden futbol oynadığımı ve bugüne kadar verdiğim emeği düşünürüm. 23 yıldır futbolun içindeyim ve bu yolculukta yaptıklarımı düşünmek beni her zaman tekrar motive eder.


Kadın futbolunun Türkiye’de ve dünyada daha fazla gelişmesi için neler yapılmalı, sen kendi deneyiminden neler görüyorsun?

Altyapıya daha fazla önem verilmesi gerektiğine inanıyorum. Genç oyunculara daha çok fırsat tanındığında, kadın futbolunun hem Türkiye’de hem de dünyada daha da gelişeceğini düşünüyorum. Güçlü bir altyapı, geleceğin temelini oluşturur.


Genç futbolculara tavsiyen ne olurdu? Senin yolculuğunda en önemli dönüm noktaları hangileri oldu?

Genç oyunculara en büyük tavsiyem çok çalışmaları, sabırlı olmaları ve asla pes etmemeleri. Futbolda istikrar ve disiplin her şeydir. Bunun yanında eğitim de çok önemlidir. Ben Almanya’da lise eğitimimi tamamladım ve her zaman yanımda bir diplomanın olması gerektiğine inandım. Bu da bana Alman eğitim sistemi içinde her zaman üniversite eğitimine başlama imkânı sunuyor. Çünkü futbol kariyeri uzun sürse bile bir gün sona erebilir, ama aldığımız eğitim ve karakterimiz hayat boyu hep bizimle kalır. Gençlerin hem sahada hem de okulda en iyisini yapmaları, onların gelecekte daha iyi olmalarını sağlar. Çünkü futbol oynamak zeka işidir. Onun için Mustafa Kemal Atatürk’ün “Ben sporcunun zeki, çevik aynı zamanda ahlaklısını severim” sözü çok anlamlıdır.

ankara web tasarım, ankara hosting, hosting, bayi paketleri, sanal sunucu