Selen merhaba, seni yakından tanıyabilir miyiz?
Merhaba 18.02.2005 Bursa Osmangazi de doğdum,2 kardeşiz bir ablam var 4 kişilik çekirdek bir aileyiz.Eğitim hayatımda Eskişehir’de başladım liseyi özel osb mesleki ve teknik anadolu lisesinde endüstriyel otomasyon alanında mekatronik okudum, şuan Eskişehir teknik Üniversitesi Besyo antrenörlük 2.sınıf öğrencisiyim aynı zamanda ikinci üniversite olarak spor yönetimi okuyorum..Küçük yaştan itibaren birçok spor branşını deneyip içinde yer aldım. Sporun yanı sıra tiyatro ve yazılımla da yakından ilgileniyorum.
Futbol maceran nasıl başladı ve gelişti?
Ailem uzaktan yakından hep futbolla ilgilendikleri için aslında futbol sevgisi evde küçüklükten başladı, tabi sonrasında mahallede, beden eğitimi derslerinde, sonrasında ortaokulda okul takımında devam etti. Daha sonrası ise ilk kulübüm Çamlıcaspor kulübüne başlayarak devam etti.
Oynadığın kulüpler ve sana kattıkları anlamında biraz bilgi verir misin?
Futboldan daha çok plan düzen ve sorumluluk sahibi bir birey olmamı sağlarken aynı zamanda sosyallik ve iletişim becerilerimi geliştirdi ve en büyük katkısı şuan yaptığım ve yapacağım mesleği bana öğretip sevdirdi.
Kadın futbolunda saha içindeki yetenek kadar, saha dışındaki duruşun da önemli. Bu bilinç sende nasıl gelişti?
Tabi en büyük etkenim antrenörüm ve takım kaptanım oldu çünkü Eskişehir gibi bir futbol şehrinde oynamanın ayrı bir sorumluluğu ve ciddiyeti olmuştu..Onun yanı sıra kendimi bildim bileli sadece futbolda değil yaptığım her işte bunun bilincindeydim.
Profesyonel bir futbolcu olarak, genç kızlara en çok hangi mesajı vermek istersin?
Her zaman ilk öncelikleri kendileri olsun, en büyük rakipleri kendileri olsun. Her şey her zaman iyi gitmiyor bu yüzden asla pes etmesinler. Konuşanlar çok olacak ama asla mutlu olacakları yeri ve işi bırakmasınlar.
Sosyal medyadaki aktif duruşunu, kadın futbolunu desteklemek için nasıl bir avantaja dönüştürüyorsun?
Yaptığım işi en kaliteli ve güzel bir şekilde paylaşmaya çalışıyorum bunun için araştırmalar yapıyorum çünkü kendimizi göstermek ve tanıtmak için büyük bir platform ve şans. Birçok görüşmelerimi sosyal medya üzerinden gerçekleştiriyorum, çevre ediniyorum.
Futbol senin için sadece bir meslek mi, yoksa kişisel bir hikayenin de parçası mı?
Asla sadece bir meslek değil sahaya aşık bir insanım ve bunu en çok ayrı kaldığım dönemlerde daha da iyi anlamıştım. Bu yüzden futbol benim terapim, mutluluğum, bazen hüznüm ama duygularımı en özel ve yoğun yaşadığım kendimi bulduğum bir yer.
Futbolcu olmasaydın kendini hangi meslek ya da alanda hayal ederdin?
Mühendis olmak isterdim aslında başta bu yolda da ilerlemiştim lisede endüstriyel otomasyon okuyarak.
Bir futbolcu ve teknik direktör olarak sahada en çok hissetmek istediğin duygu ne?
Başarı başta geliyor tabi ki, sonrasında emeklerinin karşılığını sahaya yansıtabilmenin ve görebilmenin tarifi bambaşka
Zor geçen bir maçtan sonra kendini nasıl toparlarsın, kendi kendine söylediğin bir motto var mı?
Yalnız ve sakin kalarak sonrasında maçı tekrar oynayıp yaptığım doğru ve yanlışları kabullenip çözüm yollarını ayırır ve genelde geçmiş maçta takılı kalmamaya çalışırım.
Takım içinde liderlik anlayışın nasıl? Sözlerinle mi, yoksa sahadaki duruşunla mı liderlik yapmayı tercih edersin?
Ikisinin de olmasının şart olduğunu düşünüyorum çünkü sözlerin bir eyleme geçmesi gerektiğini düşünüyorum.
Futbol kariyerin sona erdiğinde, futbolun içinde kalmak ister misin, hamemlik, teknik direktörlük veya kendi futbol akademini kurmak gibi bir yola mı çıkarsın?
Kesinlikle kalmak isterim futbolsuz bir hayat düşünemiyorum teknik direktörlük ve futbol akademisi kurma planlarım var
Bir futbol maçı olmasa da, Selen Toğral’ın kazanmadan rahat etmeyeceği başka hangi konular var?
Emek verdiği her şey diyebilirim kazanmayı seviyorum ve yaptığım her işte hedefim bu olur.
Sahada kendine “gizli silahım” dediğin bir özelliğin var mı?
Aklım ve düşünce yapım.
Futbol kariyerinde “İşte bu an, hayatım boyunca unutamam” dediğin bir anı bizimle paylaşır mısın?
Eskişehirspor ile 2.Lige yükseldiğimiz an çünkü vefat eden takım arkadaşımız için bir sözümüz vardı ve o an herkesin gözyaşlarını unutamam.
Türkiye’de kadın futbolunun son yıllardaki yükselişini içeriden biri olarak nasıl değerlendiriyorsun?
Geç bile kalındığını düşünüyorum varlığından bile haber olmayan insanlar vardı artık her şehirde birden çok kulüp ve takım olması oyuncu seçme konusunda da büyük bir havuz oluşturdu.
Kadın futbolunda bir “milat” yaşanması için sence hangi adımlar atılmalı?
Önce herkesin düşünce yapısı ve sınırlarını aşması gerekiyor, sonrasında artık profesyonelliğe geçilmesi büyük bir ilerleme olacaktır. Çünkü süper lig takımlarımız bile amatör olarak yer alıyor.
Bir gününü Selen Toğral yapan üç alışkanlığın nedir
Erken kalkmak,spor,verimli aktif günlük bir plan
Saha içinde seni en çok mutlu eden ve en çok sinirlendiren şeyler neler?
Haksızlığa karşı çok sinirlenirim aynı zamanda kendi istediklerimi sahaya yansıtamadığımda kendime çok sinirlenirim. Saha içinde bir takım değil de aile olmak ve mücadele içinde olup başarı elde etmek beni çok mutlu eder.
Sosyal medyada çok aktif ve samimisin. Bu kadar göz önünde olmak seni zorluyor mu, yoksa seni besleyen bir durum mu?
Zaman zaman zorlayabiliyor ama çoğunlukla beni besleyen bir durum.
10 yıl sonraki Selen Toğral’a bir mektup yazacak olsan, ilk cümlen ne olurdu?
Kesinlikle “başardın kendinle gurur duy “ olurdu. Bunu yaşamak için sabırsızlanıyorum.
