Son iki yılda önemli bir gelişme olarak milli takımın seçmesine gittim. Sanırım en büyük zorluğum kesinlikle hava şartlarıydı. Çünkü çok soğuk ve yağmurlu bir havaya denk geldim. Gerçekten çok üşüdüğümü hatırlıyorum.
Aslında U15 oynadığım sırada U17’de çıkıyordum, yani ondan dolayı pek bir değişiklik olmadı. Fakat şu an tam olarak U17 olduğumdan biraz daha A takım seviyesine odaklanmış durumdayım. Daha çok çalışıp, hocalarıma kendimi en iyi seviyede göstermeye çalışıyorum.
Babamın eski bir kaleci olması elbette benim çok işime yaradı, hem motivasyon hem de kariyer olarak. Çünkü kaleciliğe başlamadan önce babamın da bu branşta deneyimli ve tecrübeli biri olması benim için avantaj oldu. Babamın hatalarımı ve eksiklerimi bana söyleyerek birlikte çalışmak benim daha ileriye gitmemi sağladı. Açıkçası futbolcu olmamda babamın rolü çok büyük, diyebilirim.
Açıkçası kariyerim olarak en büyük sakatlıklarımdan birini o zaman yaşamıştım ve zamanlama açısından çok kötü bir zamana denk gelmişti. Her şeyin üst üste geldiğini görünce bu saatten sonra devam edemeyeceğimi düşündüm. Toparlanamayacağımı ve eski performansıma dönemeyeceğimi sandım fakat pes etmediğim için bugün eski halimden çok daha iyi bir şekilde sahalara geri döndüm.
Reflekslerime çok güvenirim. Genelde çoğu pozisyonumu güzelleştiren şeyler reflekslerimdir. Zihnimde yeniden o pozisyon aklıma geldiğinde, bir an nasıl yaptım bunu, diye düşünüyorum. Nasıl yaptığımı bilmeyip reflekslerimin iyi olması garip bir şey ama bana epey bir avantaj sağlıyor.
Yolda maça giderken kendimi şarkı dinleyerek gaza getiriyorum, diyebilirim. Kafamda neler yapabileceğimi düşünüyorum, kendime ve takımıma güvenim sonsuz olduğu için sadece maça akıp gelmeyi düşünüyorum. Penaltılarda sakin kalıp direk topa odaklanıyorum, diğer kalecilerin penaltılarda köşe seçtiğini biliyorum ama ben köşe seçmek yerine topa atlamayı daha doğru buluyorum.
Kadın futbolunun gelişmesini görmekten çok mutluluk duyuyorum. Bana göre son iki yılda “futbol erkek oyunu” diye bir kavramın kalktığını ve kadın futboluna ilginin artığını düşünüyorum. Bunu kendi açımdan da görmek gerçekten güzel bir şey. Birine çıkıp futbolcuyum dediğimde yargılamaktansa benim adıma mutlu olduklarını ve başarabileceğimi söylediklerini duymak oldukça güzel bir duygu.
Kariyer sürecindeki bütün hocalarım benim için değerlidir. Hepsinin öğrettiği bilgiler bana çok yararlı oldu fakat beni en çok etkileyen antrenörüm ve daha doğrusu ilk kaleci antrenörüm Ümit hocam oldu. Onun bendeki yeri bambaşkadır. Ondan öğrendiğim en değerli ders ise; asla korkmamak ve başarmak için elimden gelenin en iyisini yapmak oldu
Eğitim olarak son iki senede Ruhi Sarıalp Spor Lisesini kazandım. Ayrıca okul takımında oynuyorum. Onun dışında hedefim kaleci antrenörlüğü okumak, kim bilir belki de bir gün oynadığım takımın kaleci antrenörü olurum. Ama ilk hedefim; oynadığım takımın A takımına girip Türkiye’deki en iyi kadın kalecilerden biri olmak.
Onlara tavsiyem; çok çalışmaları ve hedeflerine ulaşmak için fedakarlık yapmaları gerekiyor. Her zaman performanslarının üstüne koymaları ve yapamazsın diyenlere inat çok çalışıp kendilerini ispatlamaları gerekir. Çünkü “yapamazsın, sen kızsın” diyenlere inat çalışıp iyi yerlere geldiğin zamanki hissiyat ve onların surat ifadesini görmek, anlatılmaz yaşanır derler ya, işte tam olarak öyle.
Sosyal medyada gerektiği kadar aktifim. Genelde antrenman ve maçlardan kesitler paylaşıyorum.
Ben geleceği görmeyi isterdim. Çünkü maç esnasında veya antrenmanda rakibin nereye atacağını bilip ona göre hareket etmek işimi daha kolaylaştırır, diye düşünüyorum
Batıl inanç olarak annemin bana küçükken “futbol oynarsan ayakların çarpık olur” dediğini hatırlıyorum ve bir ara cidden buna inanıp arkadaşlarıma futbol oynamayı kestiğimi bildirmiştim. Fakat sonra kendimi tutamayıp annemden gizli futbol oynamaya devam etmiştim ki bunun yalan olduğunu öğrenince rahatlamıştım doğrusu. Benimsediğim uğurlu bir hareketim; her kalecide olduğu gibi benimde var elbette. Maç başlarken hakem hazır mısın diye sormadan önce sağ sol direğe gidip kramponla dokunup sonra üst direğe ellerim ile dokunurum. Yani biraz garip fakat benim uğurlu hareketim bu.
Hedefim belli aslında, A takıma çıkıp milli formayı giymek benim küçüklüğümden beri hayalim ve bu hayali gerçekleştirmek için çalışıyorum. Uzun vadedeki hedefim ise iyi bir kaleci antrenörü olmak.