Henüz çok genç olmana rağmen A takım seviyesinde önemli bir rol üstleniyorsun. Seni ilk olarak futbola çeken ne oldu ve profesyonel bir kariyer hedeflemene ne ilham verdi?
Küçük yaşlardan itibaren futbol, kendimi en ait hissettiğim yer oldu. Hareket, rekabet ve birlikte olma hissi beni her zaman içine çekti. Profesyonel olarak bu yolu seçmeme ilham veren şey ise futbolun bana özel bir mutluluk ve amaç duygusu vermesini fark etmemdi. Hırsımın ve disiplinimin beni ne kadar ileriye taşıyabileceğini görmek istedim. Bir gün en büyük sahnelerde oynama hayali hâlâ her gün beni motive ediyor.
Henüz 17 yaşındayken hem kilit bir orta saha hem de güvenilen bir stoper olarak forma giyiyorsun. Bu kadar çok yönlü olmanın getirdiği beklenti ve sorumlulukları nasıl dengeliyorsun?
Kesinlikle zorlayıcı, ancak iyi çalışma alışkanlıkları, düzenli bir yapı ve antrenörlerimin desteği her iki rolde de kendime güvenmemi sağladı. Her pozisyon farklı sorumluluklar getiriyor, fakat bu çeşitlilik oyunu daha iyi anlamamı sağlıyor. Pozisyonlar arasında geçiş yapmak uyumlu ve sakin kalmayı öğretiyor. Zamanla bana duyulan güveni kabul etmeyi ve bunu motivasyona dönüştürmeyi öğrendim.
Hücum katkısı olan bir orta saha oyuncusu ve aynı zamanda savunmayı yönetebilen bir lider olarak gelişiminde hangi rol modeller, oyuncular ya da antrenörler etkili oldu?
Birden fazla rolde oynayabileceğime inanan antrenörler beni en çok şekillendiren kişiler oldu, çünkü hem hücumda hem savunmada gelişmemi teşvik ettiler. Oyuncu olarak ise Cristiano Ronaldo her zaman büyük bir ilham kaynağı oldu. Mentalitesi ve disipliniyle kendini sürekli yeniden icat etmesini çok takdir ediyorum ve sahada hangi rolde oynarsam oynayayım bu yaklaşımı uygulamaya çalışıyorum. Onun çalışma ahlakı, bağlılığın her şeyin temeli olduğunu bana hatırlatıyor.
Gol atan bir orta saha ve takım arkadaşlarının tamamen güvendiği bir stoper olarak hibrit profilinle tanınıyorsun. Oyun stilini nasıl tanımlarsın ve bu roller arasında bu kadar doğal geçiş yapmanı sağlayan nedir?
Oyun stilim enerjik, modern ve çok direkt. Orta sahadayken oyunun temposunu kontrol etmeyi seviyorum; savunmada ise istikrar ve sakinlik getirmeyi önemsiyorum. Uyum sağlamamı kolaylaştıran şey, oyunun akışını iyi okumak ve takımın o an neye ihtiyacı olduğunu hızlıca anlayabilmek. Sahanın her iki tarafında da her zaman amaçlı oynamaya çalışıyorum.
Rakamların dikkat çekici: 2024/25 sezonunda 27 gol ve 28 asist, bu sezon ise şimdiden 10 gol. Savunma sorumlulukları da taşırken bu üretkenliği nasıl sürdürebiliyorsun?
Bu, disiplin ve bir adım önden düşünmekle geliyor. Orta sahada üretmeye ve bitirmeye odaklanırken, stoperde konsantrasyon ve zamanlama çok daha önemli oluyor. Anahtar nokta denge; ne zaman risk alınacağını, ne zaman oyunu yavaşlatmak gerektiğini bilmek. Maçla zihinsel ve duygusal olarak bağlantıda kalmaya çalışıyorum, bu da katkımı istikrarlı kılıyor.
Budućnost’un kadınlar ligindeki ilk tarihi şampiyonluğunu kazanmasına katkı sağladın. Sahanın her iki tarafında da katkı verdiğini bilmek nasıl bir duygu?
O sezon kariyerimin şu ana kadarki en güzel bölümüydü. Kulübün tarihinde ilk kez şampiyon olmak ve bunu kendi şehrim adına yaşamak unutulmaz derecede duygusaldı. Birden fazla şekilde katkı verebilmek ve emeğimizin tarihi bir başarıya dönüşmesini görmek çok tatmin ediciydi. Bu anlar, bu spor için neden her şeyini verdiğini hatırlatıyor.
Kulüp ve milli takım formasıyla birçok uzaktan gol attın. Bu anlar daha çok içgüdüden mi, özgüvenden mi yoksa stoper olarak geliştirdiğin savunma okumasından mı geliyor?
Uzaktan goller içgüdü ve özgüvenin bir karışımı. Doğru anı hissettiğimde tereddüt etmiyorum. Ancak savunma deneyimi, alanı okumada ve oyunun nasıl gelişeceğini öngörmede kesinlikle yardımcı oluyor. Bu da doğru zamanlama ve açı seçmeme imkân tanıyor. O anlarda her şey çok doğal ve sezgisel hissediliyor.
Budućnost senden iki zorlu rolde de faydalanıyor. Bu esneklik oyunu anlama biçimini ve takım içindeki yerini nasıl şekillendiriyor?
Futbolu iki tamamen farklı perspektiften görmemi sağlıyor. Orta sahada hatlar arasında bağlantı kurup tempoyu yükseltirken, savunmada organizasyonu sağlıyor ve denge getiriyorum. Bu ikilik, takım yapısının önemli bir parçası gibi hissetmemi sağlıyor. Aynı zamanda iletişimin ve sorumluluğun değerini daha da artırıyor.
Bu sezon Budućnost’un kaptanı oldun ve takım Karadağ’da sonbahar şampiyonu oldu. Bu kadar genç yaşta bu liderlik sorumluluğu senin için ne ifade ediyor?
Bu sezon kaptan olmak benim için çok değerli, çünkü antrenörlerimin ve takım arkadaşlarımın bana duyduğu güveni gösteriyor. 17 yaşında lider olmak büyük bir sorumluluk ama aynı zamanda her gün doğru tonu belirlemem için beni motive ediyor. Antrenmanlarda, maçlarda ve saha dışındaki duruşumda. Budućnost’u sonbahar şampiyonluğuna taşımak kolektif emeğimizin bir sonucu ve bu kadar adanmış, hırslı bir gruba liderlik etmek beni gururlandırıyor. Bu rol beni sadece futbolcu olarak değil, insan olarak da geliştiriyor.
Seni en iyi performansa taşıyan takım arkadaşları nasıl oyuncular ve bu ilişkiler her iki roldeki performansını nasıl etkiliyor?
İletişim kuran, güven veren ve basit oynayan takım arkadaşlarını çok önemsiyorum; bu istikrar yaratıyor. Maša Tomašević gibi bir oyuncuyla oynamak bana hem taktiksel hem de zihinsel olarak çok katkı sağladı. İyi takım arkadaşları desteklendiğini hissettirir ve bu özgürlük sahaya yansır. Seni hem oyuncu hem insan olarak geliştirirler.
Orta saha ile savunma arasında geçiş yapmak zihinsel dayanıklılık gerektiriyor. Hızlı taktik değişimlerde odaklanmayı ve uyumu nasıl sağlıyorsun?
Zihinsel denge; rutin, analiz ve her gün yaptığım işe duyduğum güvenden geliyor. Rol değişimlerini hızlıca kabul edip zihnimi takımın ihtiyacına göre ayarlamaya çalışıyorum. Zamanla bu yetenek doğal hale geliyor, neredeyse ikinci bir içgüdü gibi. Anda kalmak ve sakin olmak anında uyum sağlamama yardımcı oluyor.
Okul, antrenman ve A takım sorumluluklarını dengelemek zor. Hem sporcu hem birey olarak gelişmek için rutinini nasıl organize ediyorsun?
Açık öğretimle okuduğum için futbola daha fazla zaman ayırabiliyorum ama eğitimi asla ihmal etmiyorum. Antrenmandaysam tamamen futbola odaklanıyorum; ders çalışıyorsam aynı dikkati veriyorum. Bu yapı beni disiplinli ve dengeli tutuyor. Hem oyuncu hem de geleceğini şekillendiren genç bir birey olarak gelişmemi sağlıyor.
Önümüzdeki 5–10 yıla baktığında kendini daha çok golcü bir orta saha, lider bir stoper ya da her ikisinde de üst düzey bir oyuncu olarak mı görüyorsun?
Kendimi çok yönlü kalmaya devam ederken her iki rolde de daha baskın bir oyuncu olarak görüyorum. Orta sahada goller ve tempo katkısı yaparken, gerektiğinde savunmada liderlik etmek istiyorum. Uzun vadeli hedefim dünyanın en üst seviyesinde oynamak ve her sezon gelişmeye devam etmek. Hırsımı asla kaybetmek istemiyorum.
Birçok kişi Karadağ A Milli Takımı’na çağrılmayı şimdiden hak ettiğini düşünüyor. Bu fırsat senin için ne ifade eder?
Bu benim için her şey demek olur. Ülkemi temsil etmek bir sporcunun elde edebileceği en büyük onurlardan biri. O ana ulaşmak için ne kadar çok çalıştığımı biliyorum ve fırsat geldiğinde katkı vermeye hazır olduğumu hissediyorum. O formayı giymek bir hayal ve gururla taşıyacağım bir sorumluluk olur.
Hem hücum hem savunmayı bilen bir oyuncu olarak şu anda A Milli Takım’a hangi özellikleri katabilirsin?
Enerji, disiplin ve güçlü bir çalışma ahlakı getirebileceğime inanıyorum. Öğrenecek çok şeyim olduğunun farkındayım ama sorumluluktan asla kaçmam. Mentalitem, antrenörün ihtiyaç duyduğu her rolde takım için her şeyini vermek üzerine kurulu. Bu yaklaşımı hemen katkıya dönüştürebilirim.
Karadağ’da birçok kız çocuğu sana bakarak futbola yöneliyor. Yeni nesle ilham verme rolünü nasıl görüyorsun?
Hâlâ bana biraz garip geliyor çünkü sadece 17 yaşındayım ve her gün öğreniyorum, ama bir kız çocuğunun bana ilham aldığını söylemesi gerçekten çok anlamlı. Çabamla ve davranışlarımla, emek ve disiplinin birçok kapıyı açabileceğini göstermeye çalışıyorum. Futbol hayatınızı değiştirebilir; biri bunu benim yolculuğumda görüyorsa, gerçekten mutlu oluyorum. İlham çoğu zaman küçük örneklerle başlar.
Karadağ’da kadın futbolunun büyümesi ve kız çocuklarının sporda kalabilmesi için en çok hangi değişikliklere ihtiyaç var?
Daha fazla kulüp ve kızların düzenli şekilde antrenman yapabileceği daha yapılandırılmış ortamlar gerekiyor. Daha güçlü bir destek sistemi, tesisler, antrenörlük ve görünürlük büyük fark yaratır. Bu temelle çok daha fazla kız sporda kalır ve doğru şekilde gelişir. Uzun vadeli ilerleme gençlere yapılan yatırımla başlar.
Son olarak, futbol hayatının yolu olmasaydı, hangi başka tutkuya ya da alana yönelebileceğini düşünürdün?
Muhtemelen yine sporla bağlantılı bir şey seçerdim; belki basketbol ya da hentbol. Aktif olmayı ve rekabetçi bir ortamın parçası olmayı seviyorum. Ama dürüst olmak gerekirse, futboldan uzak bir hayat hayal etmek zor. Kim olduğumun çok büyük bir parçası. Yolumu erken bulduğum için minnettarım
