INDEX

--Ersel Aybastı Röportajı--, Özgür Kayaoğlu

Bu söyleşimizde Kadın futbolu üzerine Ersel Aybasti ile konuştuk FIFA ve FA tescilli futbol menajeri, uluslararası spor menajerlik ajansı Analysis Sportagents’in kurucu ortağı ve The Women’s League dergisinin Genel Müdürü & Genel Yayın Yönetmeni.

2015’ten bu yana profesyonelce hem erkek hemde kadın futbolunda birçok oyuncu ve teknik direktörleri dünya çapında temsil ediyor, kariyer planlamalarında yol gösteriyor ve kariyerleri için birlikte uzun vadeli stratejiler geliştiriyor.

The Women’s Game: More Than Just a Game kitabının yazarı olan Ersel Aybastı, kulüpler, federasyonlar ve sponsorlar arasında kurduğu köprülerle Avrupa kadın futbolunun gelişimine yön veren isimlerden biri. Menajer olarak çalışma prensibi; saygı, şeffaflık ve sürdürülebilirlik esasına dayanıyor. Sporun, altyapının ve insan faktörünün uyum içinde olmasını hedefleyen projeler üretmeye odaklı biri.


Son yıllarda Avrupa’da kadın futbolu gözle görülür şekilde büyüdü. Ancak ligler arasında hâlâ ciddi farklılıklar var. Siz bu gelişimi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Avrupa’da kesinlikle olumlu bir gelişme var. Kadın futbolu artık yalnızca bir yan branş değil, bağımsız bir profesyonel yapı olarak görülüyor. İzlenme oranları artıyor, kulüpler altyapıya, yani oyuncusunun gelişimi için çok daha fazla yatırım yapıyorlar artık. Yine de bazı ligler ve kulüpler “profesyonelleşmeyi” neredeyse sadece maaş üzerinden tanımlıyor. Bu bakış açısı çok yanlış. Yüksek maaş veya ünlü bir oyuncunun transferi tek başına başarı getirmez. Sürdürülebilirlik ancak sağlıklı bir konsept, uzun vadeli bir strateji ve sağlıklı altyapı ile ancak mümkündür.
Oyuncular, kısa vadeli yüksek maaş için değil, uzun vadeli gelişimlerini en iyi şekilde destekleyecek, ona insan olarak değer veren kulübleri tercih etmeliler.

Sürdürülebilir başarı için hangi yapılar vazgeçilmezdir?

Sağlam yapı sadece sahadaki düzenle başlamaz; kulüp içindeki tüm dinamikleri ve insani altyapısını kapsar. Modern antrenman sahaları, yüksek tıbbi standartlar, nitelikli teknik kadro ve güçlü, güven veren bir kulüp yönetimi bunların en önemli yapı taşıdır.

En kritik konu ise kulüp içinde sorumlulukların net şekilde dağıtılmasıdır ve bu sadece kâğıt üzerinde değil, gerçekten yetki kullanabilecek şekilde olmalıdır. Kulüp içinde ki herkesin görev tanımlaması açık şekilde yapılmalı ve uygulanabilir olması çok önemlidir. Gerek Kulüp Başkanı, Yönetim kurulu üyeleri, Sportif Direktör, Teknik Ekip, Futbolcu izleme departmanı, sağlık ekibi ve medya sorumluları vb…gibi her birim kendi alanlar içinde kendi kararlarını verme yetkisine sahip olması gerekir. Bir kulübün profesyonelce yönetilmesi sporcuya pozitif etki yapar ve takıma katkısı artar. Böylece süreçler hızlanır, kararlar daha doğru alınır.

Transfer süreci de yalnızca imza atmaktan ibaret değildir. Oyuncunun kulübe entegrasyonu; kontratın imzalanması, havaalanında karşılama, sağlık kontrolleri, konaklama düzeni, transferin basına açıklanması ve hatta dil kursu gibi adımlar profesyonelce önceden planlanmalıdır. Bu şekilde oyuncu daha ilk günden itibaren kendini kulübün bir parçası olarak hisseder ve tamamen performansının yükselmesi için elinden geleni yapar.


Erkek futbolunda kadro planlaması sürekli devam eden bir süreçtir. Kadın futbolunda durum nasıl?

Kadro planlaması hiçbir zaman bitmez; sezon boyunca kesintisiz devam etmelidir. Biz şimdiden kurumsal yapı içinde olan kulüplerden 2026/27 sezonu için talepler alıyoruz, bu da ileriye dönük çalışmanın önemini gösteriyor.

Ne yazık ki birçok ligde planlama çok geç başlıyor ve bu da fırsatların kaçmasına neden oluyor. Erken hamle yapan kulüpler kendi bünyelerine uyacak, uzun vade de katkı yapacak en iyi oyuncuları alıp başarılı oluyorlar. Başarılı kadro planlaması yalnızca boş pozisyonları doldurmak değildir. Kulübün Transfer komitesi takımın net bir oyun felsefesine uygun, ekonomik gerçekler dahilinde, her pozisyon için rol tanımları yaparak teknik ekiple planlama yapması gerek.

Daha sonra yurt içi ve yurt dışı izlemenin yanında mevcut altyapı oyuncularının entegrasyonu gözden kaçmaması gerek. Tabi ki her bir oyuncunun teknik veya fiziksel yeterlilikleri kadar karakteri, mantalitesi ve takıma uyumu da göz önünde mutlaka bulundurulmalıdır.


Pazarlama ve izlenebilirlik konusundaki düşünceleriniz neler?

Bunlar büyümenin en somut anahtarıdır. Sadece oyuncular değil, teknik kadro, kulüp çalışanları ve tüm organizasyonlar herkese açık ve şeffaf olmalıdır. Kadın futbolunda henüz tam doldurulmamış bir çok niş alan var. Kulüpler, cesur adımlar atarak, rol modelleri artırıp ön plana çıkararak bir çok genç insanın spora ve kulübe olan sempatinin artmasına öncü olabilir. Instagram, TikTok ve YouTube gibi platformlar artık vazgeçilmez; bunlar ancak doğru stratejiyle kullanıldığında hem taraftar bağlılığını hem de sponsor ilgisini mıknatıs gibi çeker.

Kadın futbolunda kazanç konusu sık sık gündeme geliyor. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?

Burada mesele astronomik rakamlar değil, oyuncuların geçimini sağlayabilecek, lig ve performans düzeyiyle orantılı maaşlardır. Maaş, oyuncunun kulüp tercihinde ilk belirleyici tercihi olmamalıdır.

Aynı zamanda sadece oyuncular değil, teknik direktör, yardımcı antrenör, kaleci antrenörü, saha görevlisi, altyapı antrenörü, sağlık personeli, malzemesi, kulüp aşçısı, gibi tüm ekip adil şekilde maaşlarını düzenli şekilde almalıdır.

Bir takımın başarısı kurumsal bir ortamda, profesyonelce çalışmalar yaparak, takım ruhu ile hareket edip bütünleşen, motivasyonu yüksek, işini hakkıyla yapan insanların birbirilerine yükledikleri pozitif enerji ile doğru orantılıdır.


Türkiye kadın futbolu hâlâ Avrupa’nın gerisinde. Sizce uluslararası rekabet gücü kazanmak için hangi adımlar atılmalı?

Türkiye’de özellikle kısa, orta ve uzun vadeli sağlıklı planlamalar yaparak, sabırla profesyonelce uygulanırsa başarılı olunur. Tüm dünyada bu kural geçerlidir.

En büyük sorunlardan biri, sportif ve stratejik kararların genellikle tek bir kişide toplanmasıdır. Buda sürecin yavaşlamasına neden olmaktadır. Yetkilerin tek kişide toplanması uzun vadede sürdürülemez. Bunun olumsuz örneklerini erkek futbolunda gördük ve birçok kulüp kapandı. Sportif direktör, scouting ekibi, takım yönetimi, sağlık departmanı ve medya sorumluları gibi herkes alanları içinde kendi yetkilerini kullanmalı ve takımın başarısına katkı sağlamalı.Tabii ki burada en önemli nokta, görev verilecek kişilerin o pozisyon için donanımlı olmasına özen gösterilmelidir. Yani ehil insanlara görev verilmelidir.

Sağlıklı bir sistem kurulursa çok az paralara, çok harika işler yapılır. Bunun dünya’da yüzlerce örneği var. Avrupa’da kulüpler aylar öncesinden kadro planlamasına başlarken yukarıda belirttiğim gibi 2026/2027 sezonu için şimdiden başlayanlar var. Türkiye’de bu süreç ne yazık ki çok geç başlıyor. Hatta genelde takımların kongreleri Haziran ayında yapılıyor neden? Böylece değerli fırsatlar kaçıyor.

Amaç, takımın başarısı yanında, oyuncuları sadece içeride tutmak değil, onları yurt dışına göndererek, kendilerinin daha çok geliştirmelerini sağlayıp, ülkesini en iyi şekilde yurt dışında temsil etmesi olmalı. Bu şekilde farklı rekabetçi liglerde oynayan futbolcuların katkısı Türk Milli takımına da daha fazla olur.

Eğer ki kulüpler oyuncu gelişimi için profesyonelce bir yapı kurarlarsa her şeyi ile o zaman oyuncuların gönüllü olarak tercih edeceği bir yer haline gelebilir. Kazanç çok önemli olsa da uzun vade de daha iyi bir kariyer ve daha çok para kazanma ihtimali olan ortam yaratılırsa, oyuncular daha az paralara o kulübü seçer.

The Women’s Game: More Than Just a Game kitabınızı hem Almanca hem İngilizce yayımladınız. Bunu yapma amacınız ve okuyucuya vermek istediğiniz mesaj nedir?

Amacım, kadın futbolunu sportif, toplumsal ve ekonomik boyutlarıyla tüm yönleriyle görünür kılmaktı. Bu yüzden The Women’s Game: More Than Just a Game’i Dr. Erkut Söğüt ile birlikte hem Almanca hem İngilizce olarak yayımladık, böylece farklı dillerdeki sporsever okuyuculara ulaşabiliyoruz.

Kitap, sadece skorlar veya istatistiklerden ibaret değil; kadın futbolunun arkasındaki hikâyeleri, insanları ve yapıları anlatıyor. Bu sporun eşitlik, fırsat eşitliği ve güçlendirme gibi konularla nasıl iç içe olduğunu ve olumlu değişim yaratma potansiyelini ortaya koyuyor.

Okuyucuların kadın futbolunu yalnızca bir spor dalı olarak değil, güçlü bir toplumsal ve kültürel hareket olarak görmelerini istiyorum.

ankara web tasarım, ankara hosting, hosting, bayi paketleri, sanal sunucu