Siz ve takımınız yakın zamanda şampiyon Zenit'e karşı gol yemeden berabere kaldınız. Savunmadaki başarınızın anahtarı neydi?
Zenit, yetenekli oyuncularla dolu bir kadroya sahip, bu yüzden gol yemeden maçı tamamlamamızın anahtarı onların zayıf yönlerini anlayıp bunları avantajımıza kullanmaktı. Takımdaki her oyuncu görevini tam bir bağlılıkla yerine getirdi ve savunma disiplinimiz karşılığını verdi. Tabii ki, tüm bunlar teknik direktörümüz olmadan mümkün olmazdı. O, her detayı analiz etti ve bize rakibin güçlü yönlerine karşı nasıl önlem alacağımız konusunda mükemmel bir hazırlık sundu.
Sırbistan'da futbol oynamak, diğer Avrupa ligleriyle karşılaştırıldığında oyun stilinizi nasıl şekillendirdi?
Sırbistan'da oynamak beni çalışkan ve disiplinli bir oyuncu haline getirdi. Rekabet çok yoğun ve başarılı olmak ekstra çaba gerektiriyor. Öne çıkabilmek için kendimi diğerlerinden daha fazla zorlamam gerekti ve bu mentalite kariyerim boyunca benimle kaldı. Sırp futbolu, oyunculara güçlü bir mücadele ruhu kazandırıyor ve bu da farklı Avrupa liglerine uyum sağlamamda bana avantaj sağladı.
Bir sağ bek olarak en güçlü yönleriniz nelerdir?
En güçlü yönüm kesinlikle savunma farkındalığım. Savunmada güvenilir olmaktan gurur duyuyorum ve her zaman önceliğimin savunma görevlerim olduğundan emin oluyorum. Ancak, fırsat bulduğumda ileri çıkmayı da seviyorum. Geçen sezon Kızılyıldız’da kanat bek olarak oynamam, hücum yeteneklerimi geliştirmeme yardımcı oldu ve daha eksiksiz bir oyun ortaya koymak için çok çalıştım.
Sırp futbolunun güçlü bir itibarı var, bu rekabetçi ortamın bir parçası olmak nasıl bir his?
Sırp futbolunun bir parçası olmak her zaman bir onur, özellikle de rekabet her geçen gün arttıkça. Ancak, Sırbistan’daki kadın futbolunun hak ettiği değeri henüz görmediğini düşünüyorum. Yetenek var, tutku var ama daha fazla desteğe ihtiyacımız var. Umarım yakın gelecekte kadın futbolu Sırbistan’da hak ettiği saygıyı ve ilgiyi görür.
Şu ana kadar futboldan öğrendiğiniz en değerli ders nedir?
Öğrendiğim en önemli derslerden biri, kayıplarla nasıl başa çıkılacağını bilmek. Eskiden bir maçı kaybetmek beni mahvederdi, ancak zamanla bunun futbolun ve hayatın bir parçası olduğunu öğrendim. Yenilgiler sizi daha çok çalışmaya itiyor ve başarıya daha fazla aç hale getiriyor. Onlara takılıp kalmak yerine, kendimi geliştirmek için bir motivasyon kaynağı olarak kullanıyorum.
Bugün futbola başlayan genç bir kıza ne tavsiye edersiniz?
Onlara hayallerinin peşinden gitmelerini, yol ne kadar zorlu görünse de pes etmemelerini söylerdim. Çalışkanlık ve adanmışlık her zaman karşılığını verir ve her gün sevdiğin şeyi yapmaktan daha ödüllendirici bir şey yoktur. Kimsenin onlara “başaramazsın” demesine izin vermemeli, tutkusu ve kararlılığıyla onları haksız çıkarmalı!
Futboldaki nihai hedefiniz nedir—kulüp başarısı mı, milli takım başarıları mı, yoksa başka bir şey mi?
Milli takımım için en büyük hedefim, büyük uluslararası turnuvalarda oynamak. Sırbistan’ın bu seviyeye ulaşabilecek kalitede olduğunu düşünüyorum ve bu başarının bir parçası olmak istiyorum. Kişisel olarak ise, Krylya Sovetov'un önümüzdeki iki yıl içinde Rusya liginde en iyi üç takımdan biri olmasını istiyorum. Kadın futbolunda daha köklü kulüpler var, ancak ben teknik direktörümüze, takım arkadaşlarıma ve potansiyelimize inanıyorum. Resmi hedefimiz ilk altıya girmek olsa da, benim kişisel hedefim Krylya Sovetov'u zirve mücadelesine taşımak!
Kariyerinizde özellikle zorlayıcı bir anı paylaşır mısınız ve bunu nasıl aştınız?
Kariyerimdeki en zor anlardan biri, Spartak Subotica'ya karşı oynadığımız ve lig şampiyonluğunu garantileyebileceğimiz maçı kaybetmemizdi. Bu kadar yaklaşıp başaramamak çok üzücüydü. Ancak, bu beni yıkmak yerine motive etti. Ertesi yıl daha güçlü bir şekilde geri döndük ve bu deneyim bana azmin ve direncin önemini öğretti.
Hayatta ve futbolda en büyük ilham kaynağınız kim?
Hayattaki en büyük ilham kaynağım annem. Bana her durumda güçlü olmayı, sahip olduğum şeyler için minnettar olmayı ve her zaman daha fazlasını hedeflemeyi öğretti. Futbolda ise idolüm Cristiano Ronaldo. Onun çalışma disiplini, azmi ve zihinsel gücü her sporcunun sahip olması gereken özellikler.
Profesyonel futbolun zihinsel ve fiziksel taleplerini nasıl dengeliyorsunuz?
Süreci keyif alarak geçiriyorum. Futbol benim işim ama aynı zamanda tutkum, bu da zorlukları daha katlanılabilir hale getiriyor. Tabii ki her zaman kolay olmuyor, zor günler, sakatlıklar ve zihinsel mücadeleler var. Ancak yolculuğun her aşamasını kucaklamayı öğrendim. Zihinsel olarak güçlü kalmak, fiziksel olarak formda olmak kadar önemli, bu yüzden her iki yönü de geliştirmek için çalışıyorum.
Hayranlarınızın muhtemelen bilmediği bir şey paylaşır mısınız?
Hayranlarımın bilmediği bir şey, Rusça'mın zaten oldukça iyi olduğu ve bunu sahada ve saha dışında test etmek için sabırsızlandığım!
Bir diğer şey ise, CSKA Moskova'da oynayan ikiz kız kardeşim Mina ile aramda çok güçlü bir bağ olması. Birbirimize çok yakınız ve ona karşı koruyucu bir içgüdüm var. Sahadaki düellolarımız heyecan verici olacak ama şunu söyleyeyim—Rusya'da Mina ile uğraşmayı düşünen biri varsa, önce Samara'ya gelip benimle uğraşmak zorunda! (gülüyor)
Futbol dışında hangi hobileriniz veya ilgi alanlarınız var?
Futbol dışında en sevdiğim hobim çizim yapmak. Bana huzur veriyor ve kendimi yaratıcı bir şekilde ifade etmemi sağlıyor. Ayrıca dövmelere büyük bir ilgim var ve diyelim ki futbol kariyerim sona erdiğinde ne yapmak istediğime dair bazı fikirlerim şimdiden hazır!
Rusya'ya uyum süreciniz nasıl geçti?
Menajerim Darko Marić, Rusya’nın benim için harika bir ülke olacağını söylemişti ve kesinlikle haklıydı. Samara’daki her şeyi seviyorum. Şehri, insanları ve atmosferi. Rusya güzel bir ülke ve ligi oldukça rekabetçi ve heyecan verici. Hedeflerimize ulaşmak ve taraftarlarımızı gururlandırmak için elimden gelenin en iyisini yapacağım!
